İstanbul'un Casita'sı nihayet Ankara'ya da açıldı.
Aslında İstanbul Etiler'deki Casita, gece gezmelerinden dönerken, bizim Aspavamız gibi sabaha karşı gidilen salaş bir mantıcıydı. Sonra marka oldu, yürüdü, zincir dükkanlar açmaya başladı. Ankara'daki yer ise sabaha karşı alkollü mideyi dindirmek için değil ama iş çıkışı gidilecek şeker bir cafe-rest olarak açıldı.
Tabi ki son dönemin cafe cenneti Filistin caddesine.
Dekorasyonu çok şeker. Detaylar, sürprizlerle dolu. Bir de fresh bir yer, iştah açıcı.
Aslen mantıcı olmakla birlikte menüde sezar salatasından köfteye kadar yok yok.
Kabak çiçeği dolması misler gibi. Ege Salatasının ise büyük beklentiye girilecek alengirli bir tarafı yok.
Zaten bizim derdimiz de mantıydı. Diğerleri aklımızda kalması diye Trio mantıyı denedik.
En soldaki domates, patlıcan soslu vejeteryan mantı gibi bir şey. Fena değil. En sağdaki için fesleğen ve krema soslu linguini desek daha doğru olur. Biraz ağırdı, ama eminim seveni çıkar.
Benim favorim ortadaki, Feraye oldu. Bildiğimiz mantıya en yakın olanı ama daha hafif.
Feraye mantısı, ismini Kaya Çilingiroğlunun hayat arkadaşından almıyor.
İsim annesi Müzeyyen Senarın kızı.
Bir de yemeklerin böyle hikayesi olan isimleri var.
Mesela Huysuz Virjin Tatlısı. Adını Virjin koymuş. Fotoğrafıyla tescilli.
Mantıcı olmasına rağmen içki servisi,hatta sağlam bir şarap menüsü de var. Etraf biraz teenager dolu gibi geldi ama doğaldır.
Ne de olsa böyle mekanları önce Bilkent gençliği test eder.