Öyle bacak bacak üstüne atmak yok. Kahkaha atmak sakın haaa. Boru mu önünde milletin vekilleri oturuyor.
Burası Ecevit'in karşısında poposunun sağ yüzünü devirerek oturan Clinton’ın Oval Ofis’i de değil. Öyle kaykılarak oturmak falan yok. Bu tür laubali davranışlar milletin temsilcilerine hakaret.
Bahsi geçen TBMM Genel Kurul Salonu. Ünlü turuncu ceylan derisi koltukları olan salon. Bu arada ceylan derisi falan da değilmiş o koltuklar. Aslında bildiğin dana derisi. Haberde algı işte böyle işte. İlk kez nasıl yazarsan, efsane o şekilde kalır.
Elimde gazetelerle giriyorum, görevli itiraz ediyor ,"Onlarla girilmez". Çantaya tıkıp, köşeye geçiyorum. Yine geliyor, “Montunuzla oturmayın lütfen” diyor. Çıkarıp koltuğuma asıyorum. Yetmiyor, “dışarı asın burada yassah”.
Akıllı bıdık ile “kavasları” çekiyorum. Benimki yanıma dikiliyor, “Çekme fotoğraf yassah”. “E ama oradaki fotomuhabirler çekiyor. Bak kolum kadar makine var elinde”- “Olmaz onlar çekebilir sen çekemezsin”-
“Niye abicim ben de gazeteciyim, ondan tek farkım benim makinem küçük ”.
Nuh diyor peygamber demiyor. Bana neden” yassah “ olduğunu da bir türlü ifade edemiyor. Çünkü mantığı yok, kuralı var. Ben o kol gibi makinası olan her zaman gördüğü fotomuhabir ya da muhabirleden değilim. Dışarıdan düştüm ya Meclis'e. Tüm cakası bana.
Smokinvari kıyafetler giyen, önünde metal kolye gibi aksesuarlar takan kadın ve erkekler dolaşıyor ortalıkta. Kavas deniyormuş bunlara. Kavaslar salonun köşelerinde emre amade ayakta hazır bekliyor. Milletvekili çağırıyor kavası. Şunu getir bunu götür yavrucum yapıyor. Masalar arası tıkır tıkır mekik dokuyorlar. Enteresan bir görüntü.
Fotomuhabirleri ve benim bulunduğum yer milletvekillerini arka tarafında, üstte loca gibi bir balkon. Hani eskiden Akün sinemasının üst katı vardı ya onun gibi.
Geçenlerde birbirlerinin üstüne çuvallanan milletvekillerinin dövüş arenası olan işte bu genel kurul salonu. Hani bazen milletvekili alışveriş listesini okurken ya da birbirlerine not gönderirken fotoğraflanır, haber olur. İşte onları avlayan foto muhabirler bu locada pusuya yatıyor.
Meclis'te çoğu kulağa rasyonel gelmeyen böyle kurallar manzumesi uygulanıyor. Kotla gelme, bacak bacak üstüne atma, kahkaha patlatma diyerek semboller üzerinden milletin vekiline saygı göstermek gerekiyor. Onlar da bacak bacak üstüne atmak yerine birbirlerine kafa atıyor, yüce Meclis'e saygıda kusur etmiyorlar.
(photos by Murat Öztek)
6 yıl önce