60’lı yıllar. Önce Almanya’yı ziyaret eden dönemin İran şahı protesto ediliyor. Ardından ABD’nin "Vietnam'daki soykırımı".
Başrolde 60’lılar ruhu çoğu üniversite öğrencisi Alman gençler. Polisle çatışıyorlar ve gösteriler her zamanki deyimle “kanlı bir şekilde bastırılıyor”.
Dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan insanlık suçu onların eyleme geçmesi için yeterli. “Ölesiye” protesto ediyor, düzeni değiştirilebileceklerine sarsılmaz şekilde inanıyorlar. Filmin kahramanlarından Gudrun Ensslin de söylüyor: “Hiç bir şey yapılmamasına asla müsamaha gösteremem."
Almanya'nın devrimci sol örgütü RAF'ın (Kızıl Ordu Fraksiyonu) 25 yıllık silahlı eylem hikayesi. Ulvi amaçlarla başlayan eylemler , sadece liderlerinin hapisten çıkması için katliam yapan bir harekete dönüşüyor.
Andreas Baader, Ulrike Meinhof ve Gudrun’un hedefleri, dünya düzenine ayar vermeye çalışmaları o kadar naifçe geliyor ki.. Gençleri izleyen bir yetişkin gibi hissediyorum.
Sıkı bir film. Geride çok soru bırakıyor. Kanıksanmış tepkisizlik rahatsız edici ama.. İnsanlık için kanını vermeye hazırken, insanların kanını dökmeye başlamak ne kadar adil? Baader-Meinhof, devrimci mi, terörist mi?
5 yıl önce